Kehribar Tesbih?
Kehribar Tesbih?
Kehribar Tesbih, denildiğinde herkesin kafası çok karıştığını biliyoruz. Ondan dolayı öz ve kısa bir şekilde şöyle açıklıyabiliriz.
Kehribar Tesbihlerin özü çam ağacı reçinesidir, milyon yıl önce baltık denizi Orman iken ağacın dibine akmış ve şimdi günümüzde deniz olan baltık denizinden çıkan bir çam ağaçı reçine fosilidir, Damla kehribar olarak adlandırmaktayız. Isındığında hafif hoş bir reçine kokusu vererek sağlık açısındada oldukça faydalı olduğunu herkes tarafında artık bilinmektedir.
Peki Sıkma Kehribar, Zar Kehribar ve Ateş Kehribar nedir. Sıkma Kehribarlar pilastik icat edilmeden 1907/1909 yılar arasında Belçika aslıllı Amarikan kimyader Leo Hendrik Baekeland tarafından icat edilen şuan günümüzde Osmanlı Sıkma Kehribarı diğe adlandırdığımız malzemedir. Günümüzde malzemenin içeriği %100 bilinmesede. Özel formüllerle laboratuvar ortamında yapılan fenol ve yeni reçine karışımına Sıkma Kehribarı olarak adlandırmaktayız tümü Sıkma Kehribarı olup ton ve hare yapısına göre Zar ve Ateş kehribarı olarak ayırmaktayız.
Bu malzemenin en büyük özeliklerden biri kadifemsi dokunuşu ve zamanlan kulandıkça veya bekledikçe yüzey kısmı kızarıp dahada sertleşmesidir. Kimyader Leo Hendrik Baekeland zamanında dökülen kehribar malzemeler benzersiz hareleri ve eskidikçe daha sert kuvama geldiği için gramajı 24 ayar has altından daha yüksek fiyatlardan alınıp satıldığını söyleyebiliriz.
Günümüzde dökülen Yani sıkma kehribarı diye adlandırdığımız Sıkma Kehribarı Tesbihlerde çekildikçe veyahut bekledikçe değerlenen malzemelerdir.